Home   Revelation   Muhammad   Islam   Government   Trinity   Gospel   Scripture   Urdu   Audio   Resources   Arabic   Farsi   Русский   German   Chinese
  News   Terrorism   الحيـاة الأفضـل   Qur'an   الطريق إلى الجنة   Jesus   Books   Sacrifice    

Hadith

 

Search

  عربى   فارسى   Türkçe   Español  

Maps

 

Doğruluk Yolu (The Way of Righteousness)

Ders 64

Tanrı Kuzusu

The Lamb of God

Yuhanna 1, 3

Dinleyici dostlar, size esenlik olsun.

Ön gördüğü doğruluk yolunu herkesin anlamasını ve bu yola boyun eğmesini isteyen ve O’nun ile sonsuz esenliğe sahip olmasını arzu eden esenlik Rabbi Tanrı’nın adı ile sizleri selamlıyoruz. Doğruluk Yolu adlı programınız sunmak üzere bugün tekrar sizler ile beraber olabildiğimiz için mutluyuz.

Son iki dersimizde, Mesih olan İsa’nın doğumu ve karakteri (doğası) açısından eşsiz olduğunu gördük.

  • O’nun Doğumu ile ilgili olarak, şimdiye kadar hiç kimsenin İsa gibi doğmadığını keşfettik, çünkü O’nun yersel bir babası yoktu. Tanrı’nın Kutsal Ruhu’nun gücü aracılığı ile bir bakireden doğdu.
  • O’nun karakteri hakkında söylenecek olanlar, İsa’nın bu konuda da eşsiz olduğudur. Hiç kimse hiçbir zaman O’nun kutsal doğasına sahip olarak doğmadı. Bizimkine benzeyen bir bedene sahipti, ama bizim kötü doğamız ile hiç bir ilgisi yoktu. İsa günah ile lekelenmemişti, çünkü O, bizim günahımızın cezasını yüklenmek üzere Tanrı tarafından gönderilen Kurtarıcıydı.

Bugün, Müjde’yi (İncil’i) okumaya devam etmeyi ve peygamber Yahya’nın İsa hakkında yaptığı tanımlamayı işitmek istiyoruz. Yahya, Mesih’in önündeki yolu hazırlaması için Tanrı’nın göndermiş olduğu bir peygamberdi.

Şimdi Yuhanna Müjdesi’nin birinci bölümünü okuyoruz (Not: Wolof dilindeki Yeni Antlaşma’da Vaftizci olarak anılan peygamberin adı Yahya’dır. Ve şimdi okuduğumuz Müjde’deki Yuhanna Wolof dilinde Yowanna olarak anılır. Açıklamamızın nedeni bu iki adamın birbirleri ile karıştırılmalarına engel olmaktır.) Kutsal Yazılar şöyle der:

(Yuhanna 1) 19-20Yahudi yetkililer, Yahya’ya, ‘Sen kimsin?’ diye sormak üzere, Yeruşalim’den kahinleri ve Levilileri gönderdikleri zaman, Yahya’nın tanıklığı şöyle oldu – açıkça konuştu, inkar etmedi – ‘Ben Mesih değilim’ diye açıkça konuştu. 21Onlar da kendisine, ‘Öyleyse sen kimsin? İlyas mısın? Diye sordular. O da, ‘Değilim’ dedi. ‘Sen beklediğimiz peygamber misin?’ sorusuna, ‘Hayır ‘ yanıtını verdi. 22Bu kez, ‘Kim olduğunu söyle de bizi gönderenlere bir yanıt verelim’ dediler. Kendin için ne diyorsun?’ 23Yahya, ‘Peygamber Yeşaya’nın dediği gibi, ‘Rabbin yolunu düzleyin’ diye çölde haykıranın sesiyim ben’ dedi. 26Yahya onlara şöyle bir yanıt verdi: ‘Ben su ile vaftiz ediyorum, ama aranızda tanımadığınız biri duruyor. 27Benden sonra gelen O’dur. Ben O’nun çarığının bağını çözmeye bile layık değilim.’ 28Bütün bunlar Şeria Irmağı’nın ötesinde bulunan Beytanya’da, Yahya’nın vaftiz ettiği yerde oldu. 29Yahya, ertesi gün, İsa’nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: ‘İşte dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu! Kendisi için, ‘Benden sonra biri geliyor. O, benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı’ dediğim kişi işte budur.

Burada biraz ara verelim ve peygamber Yahya’nın tanıklığı hakkında düşünelim. Yahya’nın Mesih’ten söz ederken nasıl bir ifade kullandığını duydunuz mu? Gelin, Kutsal Yazıları yeniden dinleyelim. Kutsal Yazılar şöyle diyor: Yahya, İsa’nın, kendisine doğru geldiğini gördüğü zaman, şöyle dedi: ‘İşte, dünyanın günahını kaldıran Tanrı Kuzusu!’ Daha önce Tanrı’nın peygamberlerinin Mesih’i Kefaret Eden, Kurtarıcı, Kral, Rab, Tanrı Sözü ve Tanrı Oğlu gibi bir çok ad ile çağırdıklarını görmüştük.Şimdi ise O’nun “Tanrı Kuzusu” olarak da adlandırıldığını görüyoruz. Bu unvan öylesine önemlidir ki, açıklanmayı hak eder.

Yahya, İsa’yı neden Tanrı Kuzusu olarak adlandırdı? İsa,bir kuzu muydu? Hayır, İsa bildiğimiz anlamda gerçek bir kuzu elbette değildi. Biz Senegalliler de aslında aslanlar değiliz, ama buna rağmen birbirimize çoğu zaman bu unvan ile hitap ederiz. (Senegal’in maskoyu, aslan’dır.) Hepimizin çok iyi bildiği gibi bu yalnızca konuşmada kullanılan bir ifade şeklidir, çünkü her birimiz bir aslanın gücüne ve cesaretine sahip olmaktan hoşlanırız. Ama Yahya peygamber İsa’yı neden Tanrı’nın Kuzusu olarak adlandırdı? Biri, bir kuzuya benzemeyi neden istesin? Yahya, neden İsa’yı işaret ederek öğrencilerine, “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu!’ dedi?

“Tanrı Kuzusu” unvanının ne anlam ifade ettiğini kavramak için, Tanrı’nın, Adem ve Havva günah işledikten sonra nasıl bir buyruk verdiğini hatırlamak gerekir. Tanrı, günahın cezasının ölüm ve cehennem olduğunu ve lekesiz bir kurbanın kanının dökülmemesi halinde günahın bağışlanmasının mümkün olamayacağını bildirdi. Böylece, Adem ve Havva’nın ikinci oğlu olan Habil’in Tanrı’ya inandığını ve bir kuzu boğazladığını ve onu Tanrı’ya günahını örtecek bir kurban olarak nasıl bir sunakta sunduğunu okuduk. Tanrı, kuzunun dökülen kanını gördüğü zaman, Habil’in günahının cezasını iptal etti ve onu doğru saydı, çünkü masum bir kuzu onun yerini alarak ölmüştü. Tanrı, her şeye rağmen, aynı zamanda bir kuzunun kanının günah için yeterli bir ceza olarak sonsuza kadar kabul edilemeyeceğini de sözlerine eklemişti. Çünkü bir hayvanın değeri ile bir insanın değeri eşit değildir. Günahkarları Tanrı’nın adil yargısından kurtarmak için dünyaya gelecek ve kanını dökecek olan kutsal Kurtarıcı’nın yalnızca bir gölgesi ve bir örneğiydi.

İsa’nın doğumundan yedi yüz yıl önce, peygamber Yeşaya Mesih’in bizim günahlarımızı ortadan kaldıran bir günahkar olarak “kesime götürülen bir kuzu” gibi ölüme gideceğini bildirmişti. (Yeşaya 53:7) Böylece, Habil’in zamanı ve Mesih’in zamanı arasındaki dönemde Tanrı’ya inanan herkes Tanrı’ya kurban edilen kuzulara saygı duydu ve bu kurbanları sundu. Nuh, İbrahim, Musa, Davut, Süleyman ve tüm peygamberler ve Tanrı’nın Sözü’ne inanan herkes Tanrı’ya lekesiz kuzular kurban ederek sunmak gibi bir alışkanlığa sahipti. Bu davranışları ile Tanrı’nın, günahı sonsuza kadar ortadan kaldıracak bir kurban olarak Kanını dökecek olan nihai kurbanı, yani kutsal Kurtarıcı’yı göndereceği günü özlem ile bekliyorlardı.

Sevgili dostlar, işte Yahya peygamberin İsa’nın, kendisine doğru geldiğini gördüğü zaman, O’nu işaret ederek öğrencilerine, ‘Bakın, işte dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu! demesinin nedeni budur. Yahya peygamber, bu sözleri ile öğrencilerine, onların önlerinde duran İsa’nın, tüm peygamberlerin önceden bildirdikleri Mükemmel Kurban, Tanrı’nın gökyüzünden gönderdiği “Kuzu” yani, Mesih olduğunu bildirdi. Tanrı’nın, bizim günahlarımızı sonsuza kadar bağışlayabilmesi için Adem oğullarının yerine dünyaya gelecek olan kutsal kurbandır!

Bu olaydan sonra Kutsal Yazılar şöyle devam ederler:

(Yuhanna 1) 35Ertesi gün Yahya yine öğrencilerinden ikisi ile birlikteydi.36Oradan geçen İsa’ya bakarak: ‘İşte Tanrı Kuzusu!’ dedi. 37Onun söylediklerini duyan iki öğrenci İsa’nın ardından gitti. 38İsa, arkasına dönüp ardından geldiklerini gördüğü zaman, ‘Ne arıyorsunuz?’ diye sordu. Onlar da, ‘Rabbi, nerede oturuyorsun?’ dediler. Rabbi, öğretmenim anlamına gelir. 39İsa, ‘Gelin görün’ dedi. Gidip O’nun nerede oturduğunu gördüler ve o gün O’nun ile kaldılar. Saat, dört sularıydı. 40Yahya’yı işitip İsa’nın ardından giden iki kişiden biri Simun Petrus’un kardeşi Andreas’tı. 41Andreas önce kendi kardeşi Simun’u bularak ona, ‘Biz Mesih’i bulduk!’ dedi. Mesih, mesh edilmiş anlamına gelir. 42Andreas, kardeşini İsa’ya götürdü. İsa ona baktı, ‘Sen Yuhanna’nın oğlu Simun’sun. Kefas diye çağrılacaksın’ dedi. Kefas, ‘kaya’ anlamına gelir. 43Ertesi gün İsa, Celile’ye gitmeye karar verdi. Filipus’u bulup, ona ‘Ardımdan gel!’ dedi. 44Filipus da Andreas ile Petrus’un kenti olan Beytsayda’dandı. 45Filipus, Natanel’i bularak ona, ‘Musa’nın Kutsal Yasa’da hakkında yazdığı, peygamberlerin de sözünü ettiği kişiyi, Yusuf oğlu Nasıralı İsa’yı bulduk’ dedi. 46Natanel, Filipus’a, ‘Nasıra’dan iyi bir şey çıkabilir mi?’ diye sordu. Filipus, ‘Gel de gör!’ dedi.

Böylece, Yahya’nın öğrencilerinin İsa’ya nasıl izlemeye başladıklarını görüyoruz. Yahya’nın öğrencileri, Rab İsa’yı izlemek için peygamber Yahya’dan neden ayrıldılar? Bu öğrenciler İsa’yı izlemeye başladılar, çünkü Yahya onlara, ‘İsa’nın Tanrı’nın tüm peygamberlerinin önceden bildirmiş olduğu Mesih ve Tanrı Kuzusu olduğunu! Söylediği zaman Yahya’nın sözlerine inandılar. Böylece, Yahya’nın öğrencilerinden biri olan Andreas İsa’nın Mesih olduğunu fark etti ve erkek kardeşi Simun Petrus’u bulmaya gitti ve ona şunları anlatı: “Biz, Mesih’i bulduk!!!”  Ve yine bir başka öğrenci, İsa’nın kim olduğunu anladı zaman, çok sevindi ve arkadaşı Natanel’e: “Musa’nın Kutsal Yasa’da hakkında yazdığı ve peygamberlerin de sözünü ettiği kişiyi, Yusuf oğlu Nasıra’lı İsa’yı bulduk!” dedi.

Evet, Andreas ve Petrus, Filipus ve Natanel İsa’yı gördükleri zaman çok büyük bir sevinç duydular, çünkü peygamberlerin binlerce yıldır Mesih’in gelişini önceden bildirmiş olduklarını biliyorlardı. Ve şimdi Mesih’i kendi gözleri ile görüyorlardı!!  Tanrı’ya övgüler olsun! Tanrı’nın tüm peygamberlerinin önceden bildirmiş oldukları güçlü Kurtarıcı, gelmişti ve aralarındaydı! Tanrı’ya övgüler olsun ki, Mesih nihayet gelmişti! Böylece, Yahya’nın bu dört öğrencisi O’nun ilk öğrencileri olarak İsa’yı izlemeye başladılar.

Bu bölümden sonra Kutsal Yazılar şöyle yazarlar:

(Matta 4) 21İsa daha ileri gidince başka iki kardeşi, Zebedi’nin oğulları Yakup ile Yuhanna’yı gördü. Babaları Zebedi ile birlikte teknede ağlarını onarıyorlardı. Onları da çağırdı. 19Onlara, ‘ardımdan gelin!’ dedi, ‘Sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım!’ 22Hemen tekneyi ve babalarını bırakıp, İsa’nın ardından gittiler. 23İsa, Celile bölgesinin her tarafını dolaştı. Buradaki havralarda öğretiyor, göksel egemenliğin müjdesini duyuruyor, halk arasında rastlanan her hastalığı, her illeti iyileştiriyordu. 24Ünü, bütün Suriye’ye yayılmıştı. Türlü hastalıklara yakalanmış bütün hastaları, acı çekenleri, cinlileri, saralıları, felçlileri O’na getirdiler; hepsini iyileştirdi. 25Celile, Dekapolis, Yeruşalim, Yahudiye ve Şeria Irmağı’nın karşı yakasından gelen büyük kalabalıklar O’nun ardından gidiyordu.

Bir sonraki dersimizde, Tanrı isterse, Rab İsa’nın kalabalıklara nasıl öğrettiğini ve O’nun nasıl büyük mucizeler yaptığını anlatan öyküleri okumaya devam etmeye cesaret edeceğiz. İsa’nın, söylediği Sözleri ve yaptığı İşleri aracılığı ile olduğu iddia edilen Kişi olduğunu kanıtladığını göreceğiz. O, tüm peygamberlerin hakkında yazmış olduğu Mesih’ti. Ancak bugünkü programımızın geri kalan zamanında peygamber Yahya’ya ne olduğunu görmek için onun hakkında okumaya devam edeceğiz. Biraz önce görmüş olduğumuz gibi, Yahya, İsa’nın Mesih olduğunu ilan ettikten sonra Yahya’nın öğrencileri Rab İsa’yı izlemek amacı ile birer birer ondan ayrılmaya başladılar. Bu durum, Yahya’nın hoşuna gitti mi? Yahya peygamber öğrencilerinin İsa’yı izlemek için kendisinden ayrılmalarından hoşnut oldu mu? Bu konuda sizin düşünceniz nedir?

Yuhanna Müjdesi’inin üçüncü bölümünde yazılı olanlara kulak verelim:

(Yuhanna 3) 26Öğrencileri, Yahya’ya gelerek, ‘Rabbi’ dediler, ‘Şeria Irmağı’nın karşı yakasında birlikte olduğun ve kendisi için tanıklık ettiğin adam var ya, işte O vaftiz ediyor, herkes de O’na gidiyor.’ 27Yahya şöyle yanıt verdi: ‘İnsan, kendisine gökten verilmedikçe hiç bir şey alamaz. 28Ben Mesih değilim, ama O’nun öncüsü olarak gönderildim’ dediğime siz kendiniz tanıksınız. 29Gelin kimin ise, güvey odur. Ama güveyin yanında duran ve onu dinleyen dostu onun sesini işitince çok sevinir. İşte benim sevincim böylece tamamlandı. 30O büyümeli, ben ise küçülmeliyim.

Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yahya, öğrencilerinin Mesih’i izlemek amacı ile kendisinden ayrılmalarından büyük sevinç duyduğunu ifade etti! Yahya’nın sevinci tamamlandı, çünkü kendi görevini yerine getirmişti. Mesih’in önündeki yolu hazırlamıştı! Tanrı’nın gerçek peygamberi olarak Yahya’nın tek arzusu insanları Mesih’e yönlendirmekti. Peygamber Yahya, bugünkü din önderlerinden ne kadar da farklı biriydi! Gerçek bir ruhsal önder her zaman Rab İsa’yı yüceltecektir, çünkü İsa, sizi Tanrı’nın Cennetteki kutsal huzuruna çıkartabilecek olan tek Kişi’dir! Yahya, Tanrı’nın pek çpk peygamberi olduğunu biliyordu, ama yalnızca tek bir Kurtarıcı olduğundan da haberdardı. Yahya bu nedenle, ‘Oğul’a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Ama Oğul’un sözünü dinlemeyen, yaşamı görmeyecektir. Tanrı’nın gazabı böylesinin üzerinde kalır’ dedi.  (Yuhanna 3:36)

Yahya’nın yaşamının nasıl sona erdiği konusunda Kutsal Yazılar şöyle der:

“Yahya başka bir çok konuda halka çağrıda bulunuyor, Müjde’yi duyuruyordu. Ne var ki, bölgenin kralı Hirodes, kardeşinin karısı Hirodiya ile ilgili olayı ve kendi yapmış olduğu bütün kötülükleri yüzüne vuran Yahya’yı hapse attırarak kötülüklerine bir yenisini ekledi.”  (Luka 3:18, 19)

Hirodes bu nedenle, Yahya’nın tutuklanmasını, zincire vurulmasını ve hapse atılmasını buyurdu. Hirodes, sonunda karısını hoşnut etmek için Yahya’nın başının kesilmesi için emir verdi. (Bakınız Markos 6:17, 27) Böylece Yahya Tanrı’nın göklerdeki yüceliğinin huzuruna girdi.

Kutsal Yazılar, bize Yahya’nın büyük bir peygamber, hatta kendisinden önce gelen peygamberlerin en büyüğü olduğunu söylerler. Yahya’yı diğer peygamberlerden daha büyük yapan nedir? Bu soruya yanıt verelim: Diğer tüm peygamberler şu duyuruda bulundular: ‘Mesih gelecek! O, gelecek! Gelecek!’ ancak peygamber Yahya’nın duyurusu onlarınkinden farklıydı: ‘Mesih geldi, Mesih burada! Mesih’in adı İsa! Bakın! Dünyanın günahını kaldırmak için öldürülecek olan Tanrı Kuzusu geldi! O’nu izleyin!’ Yahya bu şekilde görevini yerine getirdi; Yahya, Mesih’in yolunu hazırlayacak olan peygamber olarak ün yapmıştı ve bu hizmetini tamamladı.

Dinlediğiniz için teşekkürler. Tanrı isterse, bir sonraki programımızda, kutsal Müjde’yi okumaya devam edeceğiz ve İsa’nın neden Büyük Doktor olarak adlandırıldığını keşfedeceğiz.

Bugün çalıştıklarımız konusunda Tanrı size anlayış ihsan etsin. Yahya peygamberin, Mesih İsa ile ilgili olarak duyurduğu şu sözlerden daha önemli hiçbir şey yoktur:

“İşte, dünyanın günahını kaldıran Tanrı Kuzusu!”  (Yuhanna 1:29)

Yukarı (Top)